İkizlerin arasında telepatik bir bağ olduğuna inanlara denk gelmişsinizdir. Hatta bu olgu birçok roman ve filmde de karşımıza gelir. Peki gerçekten böyle bir bağ mevcut mu? İkizlerden bir tanesinin düşünüp hissettiğini diğeri de düşünüp hisseder mi?
İkizlerden bazıları birbirlerine normal seviyede benzerken bazıları ise tıpatıp benzer. Aşırı derecede benzeyen ikizler yani tek yumurta ikizleri, zigotun genetik materyalinin artması ve sonrasında bölünmesi ile meydana gelir. Bu da embriyonun içerisinde büyüyen genetik materyalin kopyalanmasına ve iki aynı genetik materyalin oluşumuna sebep olur. Bundan dolayı gelişmeyi sürdüren embriyo neredeyse aynı kalıtsal materyali yani DNA’yı paylaşır fakat tam olarak birbiri ile aynı değildir. Yine de bu yakınlık neden neredeyse aynı olduklarını ve tıpatıp benzediklerini ve neden yakın davranışlarda bulunduklarını açıklar.
Diğer yandan çift yumurta ikizleri, iki farklı sperm hücresi ile döllenmiş iki farklı yumurta hücresinin bir neticesidir. Bu ikizler ise aynı doğum gününü paylaşan kardeşlere benzerler. Sonuç olarak birbirlerine yalnızca kardeş kadar benzerlik gösterirler.
Telepatik Bağ
Günümüz dünyasında araştırmalar o kadar arttı ki İkizlerin birbirlerinin kurdukları ve yarım bıraktıkları cümlelerini tamamlayabildikleri karşılaştıkları bazı durumlarda benzer ya da neredeyse aynı duyguları hissettikleri ve bazı durumlarda ise neredeyse aynı tepkilerde bulundukları bilinmektedir. Testlerde aynı soruya yanlış cevap vermek aynı yemeği sipariş etmek gibi bazı basit etkinliklerde de çok benzer ya da aynı davranışta bulundukları göze çarpar. Tüm bunlar ikizlerin arasında ciddi bir telepatik bir bağın varlığını ortaya serer. Bu konuda geçen telepatik bağ ile aslında söylenmek istenen şey; ikizlerden birinin duygu ve fikirlerini herhangi bir işaret vermeden diğerinin de bilmesi veya hissetmesidir.
2009 senesinin baharında günlerden bir gün 15 yaşındaki Gemma Houghton, çok kuvvetli bir şekilde ikiz kız kardeşi Leanne’nin başının büyük bir belada olduğunu hisseder. Koşarak kardeşini bulmaya çalışan Gemma, onu banyoda mosmor bir durumda bulur. Leanna sara hastalığına sahiptir ve banyoda bulunurken aniden bir kriz geçirmiştir. Şanslı ki ikiz kız kardeşi bu duruma zamanında müdahale eder ve Leanne’nin hayatı kurtulur. Bu ilginç telepatik Houghton ikizlerinin öyküleri de basında yer alır.
Çevre Faktörü
İkizlerin arasında bulunduğu söylenen psişik iletişimi araştırmak için birçok detaylı çalışma yapılmıştır. Tek yumurta ikizlerinin beyin dalgaları kayıt altına alınarak karşılaştırılmış ve benzerlik beyin dalgalarında da saptanmıştır.
Çevre etkilerinin önemi de oldukça fazla olmalı diye düşünüyor insan çünkü ikizler eş zamanlı olarak dünyaya geldiklerinden doğdukları mekan da tıpatıp aynı oluyor. Kardeşlik konu olduğunda ikiz kardeşlerin doğumu arasında süregelen zamanda ailede bazı şeyler değişikliğe uğrayabilir. Genetik olarak bu seviyede benzerliğe bir de çevre etkenlerinin yaklaşık olarak aynı olması da katılınca bunun normal kabul edilebileceğini düşünenler hiç de haksız durumda değildirler fakat bunun tam zıttını kanıtlayan çok ilginç öyküler de var. Doğumdan itibaren ayrılıp birbirini görmeden gelişen tek yumurta ikizlerinin, ayrılmadan gelişenlere göre birbirine çok daha fazla benzerlik gösterdikleri ortaya koyan bilimsel araştırma sonuçları kazanılmıştır. Bu ilginç durumun niçin meydana geldiği konusunda uygulanan ve akla en mantıklı gelen açıklama ise insanın benzersiz olma tutkusudur. Bu istek ve arzu beraber büyüyen ikizleri birbirinden farklı davranış göstermeye itmiş diğer yandan ayrı büyüyenlerde bunun gibi bir eğilim bulunmadığından onların paylaştığı özellikler çok daha büyük miktarda olmuştur.
Jim İkizleri
Doğum sonrasında başka aileler tarafından evlatlık olarak alınan ve birbirlerinden uzakta yaklaşık 70 km mesafede büyütülen Jim İkizleri’nin ilginç öyküsü bu duruma çok güzel bir örnek teşkil eder.
- İkizleri evlat olarak alan ailelerin ikisi de bebeklerine Jim ismini koymuştur.
- İkisinin de çocukluk seneleri süresince köpeklerine koydukları ad Toy olmuştur.
- İkisi de matematik dersinde oldukça başarılı olmasına rağmen yazma ve noktalama konusunda pek başarılı sayılmazlardı.
- İkisi de ahşap ile yapılan etkinliklere ilgi gösterdiler.
- İki Jim de iki tane evlilik durumunda bulundu.
- İkisinin de ilk eşlerinin ismi Linda idi. Linda’larla birliktelikleri pek fazla ilerlemedi.
- İkinci karılarının ismi ise Betty idi.
- İkisinin de bir tane oğlu dünyaya geldi ve ikisi de oğluna James ismini koydu.
- Her ikisi de güvenlik işinde görev aldı.
Jimler 39 yaşına ayak bastıklarında Jim Lewis evlatlık kayıtlarının bulunduğu mahkemeye gitti ve garip bir şekilde öbür Jim yani Jim Springer de eş zamanlı olarak biyolojik ailesini bulmaya uğraştı. Aradan pek fazla zaman geçmeden Jimler birbirlerini buldu. Yukarıda maddeler halinde sıraladıklarımız dışında birçok konuda daha neredeyse aynı olduklarını gözledirler. Jim ikizlerinin öyküleri de basın tarafından önemli karşılandı ve bu konu ile alakalı olarak birçok haber yapıldı.
Peki Bu Kadarı Tesadüf Olabilir mi?
Olabilir!
Genetik mekanizmaları ve çevresel faktörleri (ana dil, eğitim, konaklanılan bölge vb.) birbirine çok yakın olan ikizlerin beyin fonksiyonları ve yapıları birbirine benzerlik göstermesine sebep olur. Beyin yapılarının benzerlik göstermesi ise benzer fikir ve hislerin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bir diğer yandan “Jim İkizleri”nin öyküsünde olduğu gibi birçok şeyin neredeyse tıpatıp örtüşmesi ise tesadüf olarak değerlendirilir. Çünkü Dünya’da neredeyse 100 milyon ikiz yaşam sürmektedir. Bu da tesadüf olamaz diyecekseniz bu olayın yaklaşık olarak 100 milyon da 1 meydana geldiğini tekrar düşünebilirsiniz.